Sabah erken kalkıp hazırlandıktan sonra şehrin biraz dışında kalan, Kezbek minibüsünün kalktığı garaja doğru yol almaya başladık. Kazbek e gidiş dönüş için 3 gün ayırıp bisikletle yolculuk yapmak istiyorduk fakat minibüsle 1 günde gidip dönebileceğimiz öğrenince 2 gün kazanmak için rotamızın bu bölümünü minibüsle gitmeye karar verdik. Minibüs garajına metro ile gideceğiz.
Orhan Abi dün metro kartı almıştı 6 Larilik. Bir biniş 50 Tetri bu arada. Kartı okutup metro durağına girdik. Önümde hayatımda gördüğüm en uzun yürüyen merdiven var. Metroyu neden bu kadar derinden geçirdiler anlayamadım. Dakikalar süren yürüyen merdiven yolculuğumuz ile sonunda aşağıya inebildik ve çok beklemeden gelen trene atlayıp, 6 durak ileride indik. Kalkmak üzere olan Kazbek( Orijinal yazılışı Kazbegi, ancak bir kaç türkçe kaynakta Kazbek şeklinde yazılmış olduğu için buarada da böyle yazdım.) minibüsünün en önünde kendimize yer bulduk. En öne oturmamız iyi oldu çünkü buradan yolu daha iyi görebilecek ve daha kolay fotoğraflayabilecektik.Kazbek yolu oldukça zorlu ve bozuk bir yolmuş. Yılın bazı günlerinde 6 saat sürebiliyormuş. Yolun Gudairi den sonrası çok bozuk. Çukurlar ve keskin virajlarla dolu toprak bir yol. Bu yol askeri araçlarını Kafkaslara taşımak amacıyla ruslar tarafından açılmış. Güney Kafkasya ile Rusya'yı bağlayan tarihi askeri yoludur. Hala o dönemde Ruslar tarafından yapılan kar tünelleri kullanılıyor. Bölge kışın çok yağış alan bir bölge ve çığ tehlikesi olduğu için bir çok yere kar tünelleri yapılmış. Bu bozuk ancak harika manzaralara sahip yolda geçen 2 saat 15 dakikalık yolculuğun ardından Kazbek ulaştık. Kasaba merkezinden 6,5 kilometrelik dik, toprak bir yolla ulaşılabilen bir tepeye çıkacağız. Bu tepede bir kilise var ve tepeden bütün Kazbek kasabası görülebiliyor. Biz araç yolunu değil de daha dik bir şekilde çıkan ve yürüyenler için en kısa ulaşım yolu olan patikayı kullanarak 1 saat 25 dakikada tepeye vardık.Tepeden aşağısı ve karşıda yükselen başı dumanlı dağlar muhteşem görünüyor. Kazbek Dağı zirvesi belli belirsiz hemen yanımda ve çok etkileyici. Dışarıdan aşağıdaki kasabayı, karşıki dağları, Kazbek Dağı nı ve kendimizi fotoğraflayıp kilisenin içine girdik. Bu kilisede de şimdiye kadar gördüğümüz bütün kiliselerde olduğu gibi yine bir ayin vardı. Kiliseye girerken kadınlar başlarını örtüyor. Şortuyla gelmiş kadın ve erkek turistlere siyah bir etek giydirmek suretiyle kilisenin içine giriş izni veriliyor. Ben diz altına kadar inen bir pantolon giydiğim için sorun olmadı ancak Orhan Abi yi şortuyla içeri girdiği için Onu uyarmışlar. Orhan Abi de tabiöee ki etek giymeyip dışarı çıkmayı tercih etmiş. Daha önceki kilisede gördüğüm gibi burada da siyah etek giymiş erkek turistler vardı ancak Türk erkeği etek giymez.Tepedeki işimiz bitince genelde araçların kullandığı yolu kullanarak kasaba merkezine indik. Ben haçapuri ve artık neredeyse bütün çeşitlerinin tadına bakmış olduğum meyveli gazozlardan aldım. Bunlar için 10 Lari Şdim. Yemekten sonra
Kısa Kısa Gün Sonu Notları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder